Geçen yılki festivalimizin ön sözünde Türkiye’de, Avrupa’da ve Dünya’nın bir çok ülkesinde yaşadığımız sorunlar, gelecek ile ilgili endişeler, toplumsal kutuplaşma ve sonuç olarak yaratılan korku havası, savunduğumuz liberal değerleri yozlaştrmakta, yok etmekte olduğunu yazmış, endişelerimizi dile getirmiştik. Bir yıl sonra bu havanın maalesef daha da pusulaştığını yaşıyoruz. Peki, ortalık toz dumanken, böyle bir ortamda neden film festivali?

Bu soruyu yanıtlamak için 2011 yılına gidelim. O yıl festivalimizin büyük ödülünü Türkiye’den yarışmaya katılan „Bizim Büyük Çaresizliğimiz“ kazanmıştı. Seyfi Teoman filminde kahramanlarının sorunlarını anlatırken, o kendine özgü duygusal ve bir o kadar da çarpıcı diliyle yaşamın nasıl sevinç dolu devam edebileceğini gösteriyordu, biz de filmi izleyenlerin sinemadan hem düşünceli hem de ferahlamış çıktıklarını gözlemliyorduk. 

Bu hep böyle olmuştur. Tarihimizde insanlar ne zaman büyük sorunlarla boğusmuşsa, sanat ve sanatçılar çaresizlikten umuda giden o ince köprüyü her zaman kurmuşlardır. O nedenle sanat ve sanatçılarla iç içe gelisşis bir kültür, temiz hava ya da su gibi yaşamızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Karanlık dolu tünelin sonundaki ışığı görebilme enerjisini, yaşam sevincini işte o sanat dolu kültür ve onu yaratan sanatçılar veriyor. Dolayısıyla yaşama her zaman başka bir pencereden bakabilmiş olan, ellerindeki o sihirli değnekle hayatımıza renk veren sanatçılarımız da her zaman özel ilgimiz alanında olmalılar.  

Türkiye Almanya Film Festivali 22. yılında da sanata ve sanatçılara açılan bir platform olarak hazırlandı. Sanatçılar ve sanat eserleriyle diyaloglar kurmak isteyenleri bu büyük fırsatı değerlendirmeye, 9 günlük programda sanata odaklaşmaya davet ediyouz.

Mütevaziliği bir yana bırakırsak, bütün sorunlarımıza, kısıtlamalara ve engellemelere rağmen festival ekibi bir benzerini çok zor bulabileceğimiz nefis bir program hazırladılar. Şimdi sıra sizde. Toplam 40 film ve programa katılacak  50’den fazla sanatçı konuklarla kendi seçkinizi yani kendi festivalinizi yaratın, başka dünyalara girin, sanatçıların günümüze dair bakış açısını inceleyin. Evet sıra sizde.

Bizleri başka dünyalara götürecek konuk sanatçılarımızdan üçünü buradan selamlamak istiyoruz: bu yılki onur ödülümüz Alman sanat sinemasının görüntü yönetmeni Jürgen Jürges ve „İstanbul’in Gözü“ olarak da adlandırılan, sinemada görselliği derinden etkileyen Ara Güler’e verilecek. Uluslararası sanat dünyasında kültürler arası diyaloğa yol açmış bu iki sanatçımız Nürnberg’e sizlerle buluşmaya geliyorlar. Diğer bir özel konuğumuz ise Nürnberg sanat severlerin yakından tanıdığı 50. sanat yılını kutlamak istediğimiz müzisyen, yönetmen ve yazar Zülfü Livaneli

22. Türkiye Almanya Film Festivali bu zor günlerde bir umut ışığı olması dileğiyle.

 

Adil Kaya

Festival Başkanı